Soru, öneri ya da iş birliği için size bir mesaj kadar yakınız.
+90 232 570 01 40 merhaba@dijitalari.com Detaylı Bilgi Alİletişim bilgilerinizi bırakın, size en kısa sürede geri dönelim.
20 Haziran 2025 04:32
Görüntülenme: 203
Mobil UX Tasarımında Yapılan 5 Yaygın Hata Nelerdir?
Mobil uygulamalarda kullanıcı deneyimi (UX), kullanıcıların uygulamayı nasıl algıladığı ve kullandığı üzerinde doğrudan etkilidir. Başarılı bir UX tasarımı, kullanıcıların uygulamada daha uzun süre kalmasını, hedeflerine hızlı ulaşmasını ve uygulamayı tekrar kullanmak istemesini sağlar.
Bu yazıda, 2025 yılı itibarıyla mobil uygulama tasarımında hâlâ sıkça karşılaşılan beş yaygın UX hatasını ele alacağız.
Mobil uygulamalarda gezinmenin sezgisel olmaması, kullanıcıların sıkça karşılaştığı bir sorundur. Çok katmanlı menüler, karışık ikonlar veya yanlış konumlandırılmış yönlendirmeler kullanıcıların uygulamada kaybolmasına neden olabilir.
Kullanıcıların istedikleri sayfalara kolaylıkla ulaşabilmesi için sade bir menü yapısı ve net ikon kullanımı tercih edilmelidir. Özellikle alt gezinme çubuğu gibi kullanıcı alışkanlıklarına uygun tasarımlar, uygulama içi etkileşimi artırır.
Mobil ekranlarda küçük ve sıkışık butonlar, kullanıcıların etkileşimini zorlaştırır. Butonların veya tıklanabilir alanların çok küçük olması, kullanıcıların hatalı tıklamalar yapmasına neden olabilir.
UX tasarımlarında minimum dokunma alanı önerisi 48x48 dp olarak kabul edilmektedir. Bu alan, kullanıcıların ekranla daha rahat etkileşim kurmasını sağlar ve deneyimi olumlu yönde etkiler.
Mobil uygulamalarda hızlı yanıt verme, kullanıcı memnuniyeti açısından kritik bir faktördür. Uygulama ekranlarının geç yüklenmesi veya geçişlerin yavaş olması, kullanıcıların uygulamayı terk etmesine neden olabilir.
Optimize edilmemiş görseller, fazla animasyon kullanımı ve performansı düşüren kod yapıları bu sorunlara yol açabilir. Hızlı çalışan bir arayüz, kullanıcıların uygulamayı daha uzun süre kullanmasını sağlar.
Kullanıcılar bir butona bastığında veya bir işlem gerçekleştirdiğinde sistemden bir tepki bekler. Bu tepkinin olmaması, işlem tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda kullanıcıda belirsizlik yaratır.
Mikro etkileşimler (örneğin tıklama animasyonları veya yükleme göstergeleri) kullanıcıya sistemin çalıştığını göstererek güven hissi oluşturur. Etkileşimli geri bildirimler, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için oldukça etkilidir.
Android ve iOS platformları, tasarım açısından farklı kullanıcı alışkanlıklarına sahiptir. Her iki platformda aynı tasarımın kullanılması, kullanıcıların alıştıkları deneyimi yaşamalarını engeller.
Tasarım süreçlerinde Apple’ın Human Interface Guidelines ve Google’ın Material Design kuralları dikkate alınmalı ve her platforma özgü tasarımlar geliştirilmelidir. Bu sayede uygulama, kullanıcıya doğal ve tanıdık bir deneyim sunar.
Mobil UX tasarımı, kullanıcıyı merkeze alan bir yaklaşımla geliştirildiğinde uygulamaların başarısı önemli ölçüde artar. Yukarıda bahsedilen yaygın hatalardan kaçınmak, sadece kullanıcı memnuniyetini artırmakla kalmaz; aynı zamanda uygulamanın uzun vadeli başarısını da garantiler.
Kullanıcı odaklı, sezgisel ve hızlı arayüzler geliştirmek, 2025 ve sonrasında rekabetin yoğun olduğu mobil pazarda fark yaratmanın en etkili yollarından biridir.